Aşkın dili yok, hastalığı yok, yaşı yok , ten rengi yok, hesap kitabı yok, kaynağı yok, önü başı sonu hiçbir şeyi yok. Günümüzde sadece kirlenmişliği, aşkımtraklığı, beğenilen vücuda veya mesleğe beklenen ruhu kondurmaya çalışılması ve 'değiştir diğeri' mantığıyla karşımıza çıkan kişileri hunharca tüketimselliği, ya da 'bulduk bulduk aşkı bulduk' iddiasında birlikte olduğumuz kişilerle aşkın her saniyesini dolu dolu yaşamak yerine, etrafa 'mutluyuz umutluyuz' pozlarıyla onları reklam aracı olarak kullanma var .
Aslında için için çoğumuzda saf aşka duyulan özlem de var. Şöyle ki; 'keşke çıksa' , 'o sen olsan bari', ' sensin değil mi sevgilim' gibi bazı güzel düşüncelerle; dolu dolu, güzel aşkı yaşama isteğinde olsak da; elimizde ayaklarımızda değil, taa beynimizin derinlerinde kıramadığımız prangalar sonucu sonuçlanan ' sen de mi brütüs' modlarımız var. Hatta hiç aşka adım atamadığımız geçmişten gelen korkularımız da var. Kendimizi gizlenmiş yalnızlıklarımıza mahkum edişlerimize de değinmeden edemeyeceğim.
Üstte bahsettim ama... Açmak da istiyorum. Çünkü bence bunlardan artık hepimizin içi 'böööö'ledi.
Günümüzde en yaygınından türeyen instagram ve facebook aşıkları... 'Heee heee canım inandık, en büyük, en muhteşem, Hürrem- Süleyman aşkından dahi miiikemmellll aşk sizinki, daha iyisi yok' görüntüleriyle gerçek aşk hayalinden iyice uzaklaşan(uzaklaş(tırıl)an) beyinlerimize ne demeli.
Ya da 'aşkın yaşı yok ( var mı elbette yok') Ama ....Buna genç kızların, bu söze sığınıp 'para' aşklarıyla kendi ayakları üzerinde dimdik onurlarıyla durmak yerine, hayal ettikleri lüks yaşam uğruna; hayatlarını, en kötüsü de kendilerini bir nevi pazarladığını; evlat dediğimiz en kutsal varlığı bile bu bağlamda kullandıkları umursamadıkları , 'seviyor-muş ya da aşık-mış gibi ' yaşanan hayatları görmelerimiz ve 'insanlık' kavramından iyice uzaklaşmamız...
Ya da şey de var değil mi? Kadınlar değil ha bunu yapan sadece, erkekler de var. Evin var mı , araban var mı, yatın katın ailenin villası var mı? 'Kaç tl maaş getirin var' tarzı, bir de bu aşkları da unutmamalı.
-Erkekler için bakarsak Anjelina kalçası, bilmem ne göğsü, 1/5 de olsa konuşmaya yarayacak kadar bir aklı...
-Kadınlar için mi? Bred Pit kası, 195 cm boyu, en babbaby face yüzü...
-Kol ve karın kasını bulamadık mı? ya da o babyface erkek yüzünü, tül perde takmakta kullanılacak ilişkide herhalde diye düşündüren o upuzun boylu rüyalar adamını da mı bulamadık? Malum biz aşırı - ennnnnn (!) güzeliz, mükemmeliz, dörtdörtttlüğüzzzz; yanımıza en yakışıklısııııı yaraşır.
Ya da şey ya kriter, kendine uygun yaşıtını bulamadık mı? Olsun... Varsın 70 yaşında, kassız, babyfacesiz olsun. Ama olmuşken porche arabası ya da yatı ya da villası da var mı? Neeee hele ki hepsi mi var? Tamamdır, oldu bize aşkkkk... Hadi ikimize de hayırlı olsun mantığı...
Biraz daha genç kızlarımıza bakalım mı? Derme çatma da olsa, kendine sırça köşkünü onurlu şekilde kendince oluşturmak yerine, 'zengin' ya da 'çok para kazanma garantili' adamlara bariz şekilde kendini kakalama peşinde olan genç kızlarımıza ne demeli. Yani tamamen 'hazır altın varaklı sırça köşke' oturayım mantığı. Ne aşk varlığı mevcut ne sevgi... Sadece kapaklama derdiyle binbir entrika, erotik oyun ve yalan... Sonra erkekler neden kızlara güvenemiyor?
Erkekler... Sevindiniz değil mi kadın halimle bayanlara laf atmama... Ama sizi de unutur muyum sanıyorsunuz? Türeyen bir modeliniz var ki , değinmeden geçemeyeceğim. 'Kanka bir kızla tanıştım tam kezban hahaha' .... Neden kezban ? Buluştu kızla yattı , kezban... Buluştu kızla yatamadı, yine kezban... Pardon tatlım ama neye göre kime göre bu kriter şimdi anlatın da biz bayanlar da öğrenelim şu skalayı? Baktım araştırdım size kolaylık olsun diye, neymiş bu kezbanın anlamı. Hadi beraber bakalım....
KEZİBAN/KEZBAN: 1. anlam: Ev hanımı 2. anlam: istanbula yeni gelimiş köylü kızları bünyesine katan, yaşlı, elinden sigarası düşmeyen patroniçe, genelev işletmecisi 3. anlam: Lubunya dilinde deneyimsiz toy kişi 4. anlamı: serinin, kezban pariste ve kezban romada'dan önce çekilmiş, ilk filmi. köyünden gelen kezban, yakini tarafından,okusun,adam olsun diye dame de sion lisesi'ne gönderilir. kezban burada yatılı okurken, vakti zamanında basma entarisine güldü diye kin güttüğü izzet günay'la da hafif bir çalıkuşu romansı yaşar. 5. anlam: farsçada yönetici kadın, kahya 6. anlam: kezban köyden zengin akrabasının yanına gelen çirkin ama gururlu, daha sonra kuğuya dönüşecek olan ördek yavrusu cinsidir.. 6. anlam: baris manço'nun seslendirdigi büyük bir ihtimalle* kendisinin yazip besteledigi sarkisi.7. anlam: "biri şu kezbana kaşlarını aldırmasını söylesin" cümlesinin yegane sebebi kimi zaman bir pelin, ayşegül yada ece gibi görünsede dikkatli baktığınızda özündeki dallı güllü basma fistanıyla alyazmasını görebileceğiniz yavru ceylan, bayır gülü.. 8. anlam: saf kız 9. anlam: "şu an çıkmaya başlasak bile pek değişmeyecek, gene elimi tutamayacaksın" diyen anadolunun bağrından kopmuş ve anadolunun o sert ikliminde yetişmiş, oranın kurallarına göre büyüyüp serpilmiş kızların sözlükteki ortak nickleridir. evet bakiredirler.
Bakın, sizin için baya baya anlam buldum, hadi iyisiniz. Şimdi bu tanımlardan da yola çıkarak... Diyelim ki o cidden kezban, bu durumda sana ne demeli? Bence sen koş; yeni umutsuzluklara, yeni yarınsızlıklara, yeni kokulara koş. 'Modernlik' adı altında her gün bir çiçekten diğerine bal arısı misali sefalarda ol, hastalık kapma riskinden korkmadan güvenmediğin kollarda uyan dur.... HIV, HEPATİT, UÇUK gibi öldürücü ve bulaştırıcı hastalıkları bilsen de, eğitimlisin ve insan sarrafı malum, 'sen yakalanmazsın yhaaa' onlara... Ya da bu hastalıkları bilmiyor musun? Oku bu yazıyı ve lütfen bil, araştır hatta, uyan, kendine gel. Bir gecelik sahte mutluluk uğruna geleceğini yok etme... Yok ama öyleleriniz var ki.... Hani uğruna kızlara aşk marazaları okuyan, hatta abartıp evlenme vaadli mesajlarla yaklaşan... Sonra da.. Şarkı başlar... Kandırrrdımmmm nazlııı yarimmmm......Vazgeçtim, bence sizler hastalık kapabilirsiniz:D Buarada... Aman kezbangillerimizden birini de tanıma zahmetine girme , ne de olsa 'bütün hatunlar aynı kanka be, kahrolsun tüm kezbanlar' , Yenisiyle takılmak varken, birini tanımak nedir ki? Çünkü kapanlarına kıstırıverirler sizi fare misali , mazallah... Kaç kaç kaç, kapan kapmazsa kedi kapar bak, aman. Tüm kızlar ne de olsa 'sana' hayran... Kahrolsun sendeki bağzııııı süpperrr ötesi özellikler.... Ortalıkta erkek yok ya zaten, zavallı kezbangiller... Ya da tersi durumlar da var kadınlarda da değil mi? Ne hastalık riski, ne hamile kalma riski, ne o, ne bu, ne şu umursamaz insanlar... Aynı cümlelerim onlara da geçerli de olsa, hiçbir kadının erkekler kadar çirkinleşebileceğini düşünmüyorum; malesef.... Moderniz, modernsiniz, modernler.... Sahi... Ne diyeceğim sizlere: Hadi hayırlı işler, bol güneşler...
Amcalar... Sizi de unutmadım. Hani şey amcalar... Dini vecibelerini tam yapıp 2. ev, üçüncü ev, üç de yetmez beşinci ev yapan amcalara ne demeli?
Bir de tv programlarına marifet gibi çıkan , 'çocuğunun babası Hasan mı? ' sorusuna, 'olabilirrrr'; ' Ali mi?' , 'o da olabilirrrr ' diye uzayan konuşmalarla devam eden 'tertemiz' dediğimiz köyüm insanlarını bile kirletenler de var değil mi?
Çocuk tecavüzcüleri, oğlancılar (pedafoli tipler ) de unutulmamalı.
Karısını ya da sevgilisini hatta çocuklarını büyük aşkından(!) öldüren, yaşadıkları büyük (!) öfkelerden dolayı onlara şiddet uygulayan, kendini yetiştirememiş özgüvensiz okumuş okumamış farketmez boş beleş insanları...
Yalancıları, vefasızları, riyakarları...
Kocasını, karısını ya da sevgilisini aldatmayı iyi bir halt sanan daha kendi eşine yetmeyi başaramazken yeni arayışlarda dolanan beceriksizlere ne demeli... Ayrıl kardeşim , ayrıl ve ne halt yersen ye. Nedir aldatmak ?
Bir yanda somada, sınırda, tecavüzde, koca şiddetinde ölen kişiler ve onlara o günlük yazdığımız iki satır hüzün(?) dolu sanal paylaşımlarımıza ne demeli... Sonra unutup gittiğimiz... Birgün sonra dans şarkılarıyla süslediğimiz. O acıyı gerçekten içimizde hissetmesek de hissedemesek de, 'herkes paylaşıyor kanka' modunda daha adını yeni duyduğumuz 'Neslican Tay vb acılı insanları instagram ya da facelerimizde paylaşıp, paylaşım yaptığımız insanlara duyarlı insanı oynamamız.... Duyarsızlaştık be milletçe artık iyice, elimizdeki o teknolojiye yapıştık kaldık iyice. Yazık..
Öyle abarttık ki olayı... Yanımızda biri boğulsa , ya da tecavüze uğrasa !, ona yardım etmek yerine, onu kameraya çekip sosyal medya fenomeni olma hayalleri hele...
Bence dünya kirli değil, bizler kirlendik... 'çamurdan geliyoruz zaten amannnnn' dedik ve çamurla oynayalım biraz dedik. Hatta oyunu o kadar büyüttük ki; tüm vücudumuzu, beynimizi, en kötüsü de ruhumuzu o çamurla sıvadık, iyice çamurlaştık.
Sahi ne diyordum. Bu güzel, içimizde hala güzel şeyler olabileceğine inanan minik kalbimiz. İşte bu tip videoyu izleyince bu kalbimizin hissettiği o güzelik.. Tek ben değilim bence.. Çok kişinin izlediği anda haykırışı, cümleler tek tek dökülür zihnimden ki tüm hayranlığımla :
“Aaaa ne tatlılar amaaaa ❤️”.... Evet tam da bu cümleyi der ve yıllardır tek başıma süren, kafa rahat ben rahat, kendim için 'kendimce' oluşturduğum sırça köşkümdeki prenseslik koltuğumda; ev-iş ikilemime geri dönerim 😅
Aslında için için çoğumuzda saf aşka duyulan özlem de var. Şöyle ki; 'keşke çıksa' , 'o sen olsan bari', ' sensin değil mi sevgilim' gibi bazı güzel düşüncelerle; dolu dolu, güzel aşkı yaşama isteğinde olsak da; elimizde ayaklarımızda değil, taa beynimizin derinlerinde kıramadığımız prangalar sonucu sonuçlanan ' sen de mi brütüs' modlarımız var. Hatta hiç aşka adım atamadığımız geçmişten gelen korkularımız da var. Kendimizi gizlenmiş yalnızlıklarımıza mahkum edişlerimize de değinmeden edemeyeceğim.
Üstte bahsettim ama... Açmak da istiyorum. Çünkü bence bunlardan artık hepimizin içi 'böööö'ledi.
Günümüzde en yaygınından türeyen instagram ve facebook aşıkları... 'Heee heee canım inandık, en büyük, en muhteşem, Hürrem- Süleyman aşkından dahi miiikemmellll aşk sizinki, daha iyisi yok' görüntüleriyle gerçek aşk hayalinden iyice uzaklaşan(uzaklaş(tırıl)an) beyinlerimize ne demeli.
Ya da 'aşkın yaşı yok ( var mı elbette yok') Ama ....Buna genç kızların, bu söze sığınıp 'para' aşklarıyla kendi ayakları üzerinde dimdik onurlarıyla durmak yerine, hayal ettikleri lüks yaşam uğruna; hayatlarını, en kötüsü de kendilerini bir nevi pazarladığını; evlat dediğimiz en kutsal varlığı bile bu bağlamda kullandıkları umursamadıkları , 'seviyor-muş ya da aşık-mış gibi ' yaşanan hayatları görmelerimiz ve 'insanlık' kavramından iyice uzaklaşmamız...
Ya da şey de var değil mi? Kadınlar değil ha bunu yapan sadece, erkekler de var. Evin var mı , araban var mı, yatın katın ailenin villası var mı? 'Kaç tl maaş getirin var' tarzı, bir de bu aşkları da unutmamalı.
-Erkekler için bakarsak Anjelina kalçası, bilmem ne göğsü, 1/5 de olsa konuşmaya yarayacak kadar bir aklı...
-Kadınlar için mi? Bred Pit kası, 195 cm boyu, en babbaby face yüzü...
-Kol ve karın kasını bulamadık mı? ya da o babyface erkek yüzünü, tül perde takmakta kullanılacak ilişkide herhalde diye düşündüren o upuzun boylu rüyalar adamını da mı bulamadık? Malum biz aşırı - ennnnnn (!) güzeliz, mükemmeliz, dörtdörtttlüğüzzzz; yanımıza en yakışıklısııııı yaraşır.
Ya da şey ya kriter, kendine uygun yaşıtını bulamadık mı? Olsun... Varsın 70 yaşında, kassız, babyfacesiz olsun. Ama olmuşken porche arabası ya da yatı ya da villası da var mı? Neeee hele ki hepsi mi var? Tamamdır, oldu bize aşkkkk... Hadi ikimize de hayırlı olsun mantığı...
Biraz daha genç kızlarımıza bakalım mı? Derme çatma da olsa, kendine sırça köşkünü onurlu şekilde kendince oluşturmak yerine, 'zengin' ya da 'çok para kazanma garantili' adamlara bariz şekilde kendini kakalama peşinde olan genç kızlarımıza ne demeli. Yani tamamen 'hazır altın varaklı sırça köşke' oturayım mantığı. Ne aşk varlığı mevcut ne sevgi... Sadece kapaklama derdiyle binbir entrika, erotik oyun ve yalan... Sonra erkekler neden kızlara güvenemiyor?
Erkekler... Sevindiniz değil mi kadın halimle bayanlara laf atmama... Ama sizi de unutur muyum sanıyorsunuz? Türeyen bir modeliniz var ki , değinmeden geçemeyeceğim. 'Kanka bir kızla tanıştım tam kezban hahaha' .... Neden kezban ? Buluştu kızla yattı , kezban... Buluştu kızla yatamadı, yine kezban... Pardon tatlım ama neye göre kime göre bu kriter şimdi anlatın da biz bayanlar da öğrenelim şu skalayı? Baktım araştırdım size kolaylık olsun diye, neymiş bu kezbanın anlamı. Hadi beraber bakalım....
KEZİBAN/KEZBAN: 1. anlam: Ev hanımı 2. anlam: istanbula yeni gelimiş köylü kızları bünyesine katan, yaşlı, elinden sigarası düşmeyen patroniçe, genelev işletmecisi 3. anlam: Lubunya dilinde deneyimsiz toy kişi 4. anlamı: serinin, kezban pariste ve kezban romada'dan önce çekilmiş, ilk filmi. köyünden gelen kezban, yakini tarafından,okusun,adam olsun diye dame de sion lisesi'ne gönderilir. kezban burada yatılı okurken, vakti zamanında basma entarisine güldü diye kin güttüğü izzet günay'la da hafif bir çalıkuşu romansı yaşar. 5. anlam: farsçada yönetici kadın, kahya 6. anlam: kezban köyden zengin akrabasının yanına gelen çirkin ama gururlu, daha sonra kuğuya dönüşecek olan ördek yavrusu cinsidir.. 6. anlam: baris manço'nun seslendirdigi büyük bir ihtimalle* kendisinin yazip besteledigi sarkisi.7. anlam: "biri şu kezbana kaşlarını aldırmasını söylesin" cümlesinin yegane sebebi kimi zaman bir pelin, ayşegül yada ece gibi görünsede dikkatli baktığınızda özündeki dallı güllü basma fistanıyla alyazmasını görebileceğiniz yavru ceylan, bayır gülü.. 8. anlam: saf kız 9. anlam: "şu an çıkmaya başlasak bile pek değişmeyecek, gene elimi tutamayacaksın" diyen anadolunun bağrından kopmuş ve anadolunun o sert ikliminde yetişmiş, oranın kurallarına göre büyüyüp serpilmiş kızların sözlükteki ortak nickleridir. evet bakiredirler.
Bakın, sizin için baya baya anlam buldum, hadi iyisiniz. Şimdi bu tanımlardan da yola çıkarak... Diyelim ki o cidden kezban, bu durumda sana ne demeli? Bence sen koş; yeni umutsuzluklara, yeni yarınsızlıklara, yeni kokulara koş. 'Modernlik' adı altında her gün bir çiçekten diğerine bal arısı misali sefalarda ol, hastalık kapma riskinden korkmadan güvenmediğin kollarda uyan dur.... HIV, HEPATİT, UÇUK gibi öldürücü ve bulaştırıcı hastalıkları bilsen de, eğitimlisin ve insan sarrafı malum, 'sen yakalanmazsın yhaaa' onlara... Ya da bu hastalıkları bilmiyor musun? Oku bu yazıyı ve lütfen bil, araştır hatta, uyan, kendine gel. Bir gecelik sahte mutluluk uğruna geleceğini yok etme... Yok ama öyleleriniz var ki.... Hani uğruna kızlara aşk marazaları okuyan, hatta abartıp evlenme vaadli mesajlarla yaklaşan... Sonra da.. Şarkı başlar... Kandırrrdımmmm nazlııı yarimmmm......Vazgeçtim, bence sizler hastalık kapabilirsiniz:D Buarada... Aman kezbangillerimizden birini de tanıma zahmetine girme , ne de olsa 'bütün hatunlar aynı kanka be, kahrolsun tüm kezbanlar' , Yenisiyle takılmak varken, birini tanımak nedir ki? Çünkü kapanlarına kıstırıverirler sizi fare misali , mazallah... Kaç kaç kaç, kapan kapmazsa kedi kapar bak, aman. Tüm kızlar ne de olsa 'sana' hayran... Kahrolsun sendeki bağzııııı süpperrr ötesi özellikler.... Ortalıkta erkek yok ya zaten, zavallı kezbangiller... Ya da tersi durumlar da var kadınlarda da değil mi? Ne hastalık riski, ne hamile kalma riski, ne o, ne bu, ne şu umursamaz insanlar... Aynı cümlelerim onlara da geçerli de olsa, hiçbir kadının erkekler kadar çirkinleşebileceğini düşünmüyorum; malesef.... Moderniz, modernsiniz, modernler.... Sahi... Ne diyeceğim sizlere: Hadi hayırlı işler, bol güneşler...
Amcalar... Sizi de unutmadım. Hani şey amcalar... Dini vecibelerini tam yapıp 2. ev, üçüncü ev, üç de yetmez beşinci ev yapan amcalara ne demeli?
Bir de tv programlarına marifet gibi çıkan , 'çocuğunun babası Hasan mı? ' sorusuna, 'olabilirrrr'; ' Ali mi?' , 'o da olabilirrrr ' diye uzayan konuşmalarla devam eden 'tertemiz' dediğimiz köyüm insanlarını bile kirletenler de var değil mi?
Çocuk tecavüzcüleri, oğlancılar (pedafoli tipler ) de unutulmamalı.
Karısını ya da sevgilisini hatta çocuklarını büyük aşkından(!) öldüren, yaşadıkları büyük (!) öfkelerden dolayı onlara şiddet uygulayan, kendini yetiştirememiş özgüvensiz okumuş okumamış farketmez boş beleş insanları...
Yalancıları, vefasızları, riyakarları...
Kocasını, karısını ya da sevgilisini aldatmayı iyi bir halt sanan daha kendi eşine yetmeyi başaramazken yeni arayışlarda dolanan beceriksizlere ne demeli... Ayrıl kardeşim , ayrıl ve ne halt yersen ye. Nedir aldatmak ?
Bir yanda somada, sınırda, tecavüzde, koca şiddetinde ölen kişiler ve onlara o günlük yazdığımız iki satır hüzün(?) dolu sanal paylaşımlarımıza ne demeli... Sonra unutup gittiğimiz... Birgün sonra dans şarkılarıyla süslediğimiz. O acıyı gerçekten içimizde hissetmesek de hissedemesek de, 'herkes paylaşıyor kanka' modunda daha adını yeni duyduğumuz 'Neslican Tay vb acılı insanları instagram ya da facelerimizde paylaşıp, paylaşım yaptığımız insanlara duyarlı insanı oynamamız.... Duyarsızlaştık be milletçe artık iyice, elimizdeki o teknolojiye yapıştık kaldık iyice. Yazık..
Öyle abarttık ki olayı... Yanımızda biri boğulsa , ya da tecavüze uğrasa !, ona yardım etmek yerine, onu kameraya çekip sosyal medya fenomeni olma hayalleri hele...
Bence dünya kirli değil, bizler kirlendik... 'çamurdan geliyoruz zaten amannnnn' dedik ve çamurla oynayalım biraz dedik. Hatta oyunu o kadar büyüttük ki; tüm vücudumuzu, beynimizi, en kötüsü de ruhumuzu o çamurla sıvadık, iyice çamurlaştık.
Sahi ne diyordum. Bu güzel, içimizde hala güzel şeyler olabileceğine inanan minik kalbimiz. İşte bu tip videoyu izleyince bu kalbimizin hissettiği o güzelik.. Tek ben değilim bence.. Çok kişinin izlediği anda haykırışı, cümleler tek tek dökülür zihnimden ki tüm hayranlığımla :
“Aaaa ne tatlılar amaaaa ❤️”.... Evet tam da bu cümleyi der ve yıllardır tek başıma süren, kafa rahat ben rahat, kendim için 'kendimce' oluşturduğum sırça köşkümdeki prenseslik koltuğumda; ev-iş ikilemime geri dönerim 😅
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder